Şöyle bir baktım da çoookk uzun bir zaman olmuş yazmayalı,aslında bu sürede boş durmayıp Eskişehir,Edirne,Cumalıkızık,yine yine yeniden Kaş gibi gitmek istediğim yerleri de aradan çıkardım ama bugün 2 yıdız dalgıç brövesini almamın şerefine Bodrum'u yazıcam.Uzun süreden beri yaz tatilinde yılık izin alamıyordum ama bu sene sevgili(!) şirketimin iznimi haziranda uygun görmesiyle kendimi müptelası olduğum Kaş'a attım. Önce eksik dalışlarımı tamamladım,sonra 2 yıldız eğitimimi tamamlayıp hocadan bröveyi kaptım.Sırada 3 yıdızı almak var.Ama bugün Türkiyede dalgıclık,su altı kazıları nasıl gelişmiş birazcık araştırdım,onları yazmak istiyorum.
Bodruma yıllardır gelip gidiyorum,ağırlık yabancı turistlerin oluşturduğu çılgın kalabalığı,çarşı içindeki turiste yolunacak kaz gözüyle bakan kırmançi esnafı saymazsak Türkiyenin en güzel sahil kasabalarından biri aslında...Bembeyaz, iki katlı, üstünden fuşya rengi begonvillerin sarktığı şirin evleri,hepsi birbirinden mavi ve yeşil koyları,o kalabalığa rağmen hala tertemiz deniziyle insanı ilk görüşte kendine çekiyor Bodrum.Ama sonra populeritenin getirdiği vıcık vıcık kitle turizmini görünce kendini sen ondan ister istemez çekiyorsun.
Bodrumun tarihi çooook eskilere dayanıyor aslında,Bodrum'un antik çağdaki adı Halikarnassos muş. Aziz Petrus un kaleye isminin verilmesiye,şehrin Aziz Petrus'a adanıp şehre Petrium adı verilmiş. Bu isim zaman içerisinde önce petrum sonra potrum ve en sonunda Bodrum olarak değişmiş.ayrıca dünyanın 7 harikasından Mavsolos'un Mozolesi Halikarnassos şehrinde inşa edilmiş. Depremler ve istilaların etkisiyle zamanla yıkılan mozolenin mermerden taşları Bodrum Kalesinin yapımında kullanılmış. Kaleyi 15. yüzyılda Hristiyan Şövalyeler inşa etmiş. İnşaat 100 yıllık bir sürede tamamlanmış,Bodrum şehri Anadolu toprakları üzerinde en son ele geçirilen hristiyan toprağı. Şehir II. Mehmed zamanında kuşatıldıysa da ancak I. Süleyman'ın Rodos Seferi sırasında ele geçirilebilmiş. Bodrum Kalesi bugün benim de bu zamana kadar en sevdiğim müze olan,aynı zamanda dünyanın en büyük 2. Sualtı Arkeoloji Müzesi olarak hizmet vermekte...Bodruma her gidişimde buraya seve seve gittim,her seferinde de farklı bir güzeliğini buldum açıkçası,çok ama çok özel bir yer...1958 yılında Amerikalı bir gazetecinin bir suatı kitabı yazmak için Bodrum'a gelmesiyle başlamış aslında hersey.Yaptığı araştırmalar ve birkaç kazı çalışmaları ona bu yörede eski batıklar olabileceğini düşündürmüş. Bunun üzerine Kemal Aras isimli Bodrum’lu bir sünger dalgıcının 11-12 tane eski batık göstermesi ile bu gazteci ABD'ye döner dönmez Pensilvanya Üniversite Müzesi ile temasa geçer.Onlara burada Gelidonya Burnunda bronz çağına ait antik bir batık buldugunu bildirir ve müzenin bu projeyi desteklemesini sağlar.Oradan geen bir ekip ve Türk arkeolaglarla birlikte 1960 yıında dünyadaki ilk su altı aerkeolojik kazısını yapar.Bir sene içinde çıkarılan nesneler Bodrum Kalesine getirilip bir depoda koruma atına alınır.Su altı kazısının tamamlanmasını takiben Türkiyenin antik batıklar bakımından cok zengin olduğunu anlayan ekip çalışmalar yapar.Daha sonra Bodrum Yassıada'da 7. yüzyıl Bizans kazısı,Serçe Limanında 11. yüzyıla ait cam batığı kazısı yapılır ve ahşap restorasyonu yapılan batık,Bodrum Suatı Müzesinde sergilenir.80li yılların başında Bodrumlu süngercilere kahvehane kahvehane dolaşıp antik batıklar hakkında brifingler verilir.Bu sayede 1982 de süngerci Mehmet Çakır,şimdiye dek bulunmuş en eski antik batık olan Uluburun Batıgını tespit eder.Amerikalı ve Türk araştırmacılarla MÖ 14. yüzyıla ait bu batığa yapılan kazılar tam 11 sezon sürer ve sayıları 150yi aşan kobalt mavisi,turkuaz ve avanta renklerinde yuvarlak yassı ham cam külçeler bulunur.Bu buluntu o çağda Suriyeden Egeye cam ticareti yapıldığını ispaltar.
Bodrumda 1970lerin sonunda yabancı dalgıçların Turizm Bakanlıgından izin alarak Türkiyede daış turizmini başlattılar.1985de ise Mahmut Süner ve ortağı Şinasi Bingeli ile Triton adlı ilk yerli dalış merkezini açtı.Bu uğraşı zaman içinde pek çok firma takip etti ,şimdilerde Bodrumda onlarca dalış merkezi var.Bana sadece Bodrumda dalış bir kez nasip oldu ama onda da sualtının canlılığına ve çeşitliğine hayran kalmıştım.En kısa zamanda yine 2yıldız brövesiyle dalış yapmak için sabırsızlanıyorum.
