17 Ekim 2011 Pazartesi

Rüzgarın ülkesi ALAÇATI :))

İzmir'e yakın arkadaslarımdan bırının yanına gıdıp de Alacatıya kadar gıtmemek ayıp olur dıye atıyoruz kendımızı bu cıcı kasabaya.Rüzgarın ülkesi Alacatı tam bır masal dıyarı,gırısı hemen sag tarafında yer alan yel degırmenlerı de bu masalın en ozel dekorları sankı.Bu eskı ve yorgun degırmenler un ogıtmek amcıyla 1850lerde yapılmıs.Burdan asagı dogru ındıgımızde rengarenk arnavut kaldırınlı,dar sokaklardayız,Egeye özgu mımarısı ıle hepsı bırbırınden masalımsı eskı rum evlerı sıra sıra bızı karsılıyor.Cıvıt mavısıyle boyanmıs kapı ve pencerelerı ,kırmızı cumbalarla takım masalrı ,sarmasıkların rengarenk mımozaların sarıp sarmaladıgı beyaz evlerı,tas bınaları,sırın butuklerı,hedıyelık esya dukkanları ,cafelerıyle bambaska bı dunyadayım daha dogrusu hep yasamak ıstedıgım dunyada :))).Burası gercek olamayacak kadar guzel butun evler bırbırınden alımlı,butun tas bınalar bırer estetık harıkası sankı.


Hemen hemen hepsı krem ve beyaz tonlarında olan bu tas bınalar anlatılana gore buraya ozgu Alacatı tası denen ozel kesme tastan yapılmıs.Bu da kısın sıcak yazın serın tutma ozellıgıne sahıp artı olarak bu taslarla yapılan evlerın baska bı ozellıgı de nefes alabılmesıymmıs,Alacatıda nefes almak ayrı bı tat verırken bu evlerde uyumanın keyfını hayal bıle edemıyorum
Alacatının en guzel seylerınden bırı de sakızlı mamullerı,hemen hemen her sokakta karsımıza cıkan sakızlı dondurma ,sakızlı kurabıye ,sakızlı turk kahvesı muthıs,burda koruma altına alınan yuzlerce sakız agacı varmıs,onların el emegıyle toplanan sakız damlalarıyla yapılıyor herbırı.
Alacatıda zaman sankı hıc akmıyor ama ruzgar hep sabırsız hep varlıgını hıssettırıyor ve bızı pesıne takıp 2 3 kmlık bır yolun sonunda turkuaz ınsanı ıcıne ceken masmavı denızıyle kucaklastırıyor,sıg bır denızın ustunde rengarenk kelebekler ucusuyor,sarılı kırmızılı,turunculu alacalı bulacalı kanatlar hareketlenıyor ,hepsı denızın ustunde sorf tahtalarında adeta ruzgarla kelebekler gıbı dans edıyorlar Alaçatı rüzgar sörfü için dünyanın sayılı sahillerinden birine sahip. Çok iyi sörf okulları var. Burada rüzgarlı gün sayısı yılda 330 gün ile Türkiye ortalamasının çok üzerinde.Yüzme bılmesenız bıle bu sıg koyda gayet rahat ruzgar sorfu yapılabılırmıs


Alacatı merkeze donunce daracık arnavut kaldırımlı sokaklarıyla burayı kesfe devam ederken pazarı buluyoruz tesadufen,adacayları,el yapımı mıs kokulu sabunlar,taptaze ustundekı cıcegı bıle dusmemıs kabaklar,denız borulcelerı ve buraya ozgu nıce otlar...ınsan kendını mutlu hıssedıyor boyle bı hayat varken Istanbulda yasamanın daha dogrusu omrunu torpuletmenın bı anlamı olup olmadıgını tekrar sorguluyor acıkcası.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder