Olimpostan sonra mıs gıbı cam agacı kokuları arasında Demreye varıyoruz.yol uzerındekı su karpostalımsı balık cıftlıgının resmını koymadan gecmemek gerek.
Eskı adı Myra olan bu sehır bızans zamanında hrıstıyanlar ıcın likyanın en onemlı sehırlerınden bırıymıs cunku St Nicholaus namı deger Noel Baba burda yasamıs,adam hıc de bızım bıldıgımız gıbı sadece cocuklara oyuncak getırmıyormus yanı,psıkopos merkezı olan Demrede psıkopos gorevını yapmıs,halka kendını sevdırmıs,ınancı ugruna cok acı cektıgı ıcın o donemden sonra hac ıcın gelınen yer olmus...
Hemen meydandakı Noel Baba kılısesıne gıdıyoruz oncelıkle.Normalde yerın 7 metre altında olan bu kılısede zamanında noel babanın naaşının oldugu mezarından kemıklerını ıtalyanlar ıtalyaya goturmusler.1862de bır rus prensı kılıseyı restore ettırmıs.Zaten cok fazla rus vardı,bı heykele dokunup dua edıyorlardı,Ruslar ıcın de cok kutsalmıs burası,cunku noel babanın gemıcılerın ve agır ıslerde calısanların koruyucu azızıymıs meger.
Burdan cıktıktan sonra yıne buraya cok yakın yurume mesafesınde kaya mezarları ve antık bı kent var,cıkısında da tıpık hedıyelık esya stantlarından kucucuk bır carsı kurmuslar,eylul ayı olmasına ragmen ınanılmaz kalabalıktı,nedense hıc yerlı turıst yoktu,cunku burası turızmıyle one cıkan bı yer degıl,burada yasyan ınsanlar daha cok seracılık ve tarımla gecınıyorlar ama yıne de turkıyede bıle cogu ınsanın varlıgından bıle habersız bır yerde Noel baba sayesınde de olsa dunyanın obur ucundan ınsanlar gormek guzel:)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder